Hepimizin hayatında zaman zaman karşımıza çıkan bir sorun: erteleme alışkanlığı. Yapılması gereken işleri sürekli olarak son ana bırakmak, planları askıya almak ve potansiyelimizi tam anlamıyla kullanamamak... Peki, bu durum neden bu kadar yaygın ve daha da önemlisi, erteleme alışkanlığı kazanmak yerine ondan kurtulmak mümkün mü? Bu yazıda, ertelemenin ne olduğunu, ardındaki psikolojik nedenleri ve bu döngüyü kırmanın yollarını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Erteleme, bir görevi veya kararı, genellikle olumsuz sonuçları olmasına rağmen bilinçli olarak geciktirme davranışıdır. Bu, sadece tembellik olarak algılanmamalıdır; çoğu zaman altında yatan karmaşık psikolojik faktörler bulunur. Sınavlara son gece çalışmak, faturaları son güne bırakmak, önemli bir projeye başlamayı sürekli ertelemek ertelemenin yaygın örneklerindendir. Erteleme davranışı, kısa vadede anlık bir rahatlama sağlasa da, uzun vadede stres, pişmanlık, düşük performans ve hatta anksiyeteye yol açabilir.
Erteleme alışkanlığı kazanmak istemesek de, farkında olmadan bu döngüye gireriz. Peki, bizi ertelemeye iten temel nedenler nelerdir?
Kesinlikle evet! Erteleme alışkanlığı kazanmak bir kader değildir ve bu davranışı değiştirmek için atılabilecek birçok adım vardır. İşte etkili stratejiler:
Erteleme alışkanlığı kazanmak yerine ondan kurtulmak, sabır ve kararlılık gerektiren bir süreçtir. Ancak, yukarıda belirtilen stratejileri uygulayarak ve kendinize karşı nazik olarak, bu olumsuz davranışı değiştirebilir ve potansiyelinizi tam anlamıyla kullanabilirsiniz. Unutmayın, önemli olan mükemmel olmak değil, sürekli olarak ilerlemektir.
University College London tarafından yürütülen bir araştırmada 96 katılımcı yaklaşık 12 hafta gözlemlendi. Kendilerinden 12 hafta boyunca uygulamaya devam edecekleri bir yeni davranış seçmeleri ve her gün o davranışı yapıp yapmadıkları ve yaptılarsa davranışın ne kadar otomatikleştiğini hissettiklerini belirtmeleri istendi. Bu davranışlar “yemekte bir bardak su içmek” gibi basit olanlardan “her sabah 20 dakika koşmak” gibi daha zor davranışlara kadar değişebiliyordu. 12 haftanın sonunda yapılan analize göre yeni bir davranışın otomatikleşmesi 2 aydan daha fazla bir süre gerektiriyor- net bir sayı vermek gerekirse 66 gün. Bunun yanı sıra davranışın alışkanlığa dönüşmesi ise kişi, davranış ve diğer ortam koşullarına göre farklılık gösteriyor. Ayrıca katılımcıların çalışma sonrasındaki konuşmalarına göre beklentilerimizi ne kadar gerçekçi tuttuğumuza göre bir davranışın alışkanlığa dönüşümü 2 aydan 8 aya kadar sürebiliyor. Bir başka çalışmanın sonucuna göre ise daha önce aynı davranışı alışkanlığa dönüştürmeye çalışıp başarısız olmak daha sonra aynı alışkanlığı kazanmakta başarılı olma ihtimalini ise etkilemiyor.